Saturday, October 11, 2008

Finans krizine karşı en büyük adım!!!



ABD Hazine Bakanı Henry Paulson, ülkeyi ve dünyayı sarsan finans krizine karşı yeni ve büyük bir adım olarak devletin, banka ve finans şirketlerinin hisselerinin bir bölümünü satın alarak, bunlara ´´sermaye enjekte edeceğini´´ açıkladı.

Paulson, düzenlenen basın toplantısında, ´´Bu, daha önce hiç görmediğimiz bir durum. Bu adımı, en kısa sürede ve en etkili şekilde atacağız´´ dedi.

Hazine Bakanı´nın açıkladığı bu planla, ABD´de kredi akışının hemen hemen durduğu ve daha önce alınan tedbirlerin borsadaki kayıpları engelleyemediği bir ortamda devletin, birbirinden farklı özellikleri bulunan çok sayıdaki banka ve diğer finans kuruluşlarından hisse satın alması ve böylece sıkıntıdaki bu kuruluşlara para aktarılması öngörülüyor.

Bankalardan alınacak hisselerin azınlık hissesi düzeyinde kalacağı ve dolayısıyla devletin, bu kuruluşları yönetmesinin söz konusu olmayacağı belirtildi.

Bu önlem, ABD´de bir hafta önce yürürlüğe gören 700 milyar dolarlık finans sektörünü kurtarma paketine ilave olarak geliyor. 700 milyar dolarlık paket, borsalardaki kanamayı durduramamıştı.

Finans sektörüne yönelik bu tedbirlerle birlikte, piyasada kredi akışının yeniden sağlanması ve böylece hem şirketlerin hem de vatandaşların sistemde para olmamasından kaynaklanan sorununun çözülmesi hedefleniyor.

ABD, bu önleme, 1929´da başlayan ve 10 yıla yakın süren ´´Büyük Depresyon´´ döneminden bu yana ilk defa başvuruyor.

Bazı uzmanlar, devletin bankalardan hisse satın alacak olmasını ´´kısmı millileştirme´´ olarak adlandırıyor.

Hafta içinde İngiltere de, sıkıntıdaki bankalarının bazı hisselerini satın alma yoluna gitmişti.
...
(Amerikanın bu bilek hareketine kanmayalım amerikanın batacağını söyleyenler hayal dünyasında yaşayanlar. yüzyıllık planlamayla yönetilen bir ülkenin sizce bu krizi kullanmaması mümkün mü ayrıca bizim ülkemiz etkilenmez diye bişey olabilir mi gelişmekte olan tüm ülke ekonomileri tabiki de etkilenecek.)
(Bazıları bunu yine Amerikada 1929da başlayan büyük buhrana benzetmiş. Büyük buhran gelişmiş ülkelerde başlayıp gelişmekte olan ülkelere doğru yayılan global bir olaydır. Pek çok ülke ekonomisini çökertmiştir. Ciddi anlamda üretim azalmış, işsizlik felaketi yaşanmıştır. Ekonomik çöküntüyü siyasal istikrarsızlıklar izlemiştir. Demokrasilerin ekonomik kaosla başedememesi avrupanın pek çok ülkesinde, japonyada ve gelişen dünyada diktatörlüklerin oluşmasına yol açmıştır. Hitlerin gücünü arttırması da doğrudan almanyadaki ekonomik krizle bağlantılıdır. Yani almanya, italya ve japonyada faşist iktidarlar yönetime gelerek ikinci dünya savaşına doğru giden süreci başlatmıştır. Sonuç olarak bu büyük buhran(1929-1932) adı verilen ekonomik krizi 2008 yılında yaşanan krizle bir tutamayız ki amerika ozamanki amerika değil.)

No comments: