Monday, March 29, 2010

Hac

"Kılıcını ancak yol'un , gerçeğin ve hayatın senin yüreğinde olduğunu farkedersen bulabilirsin.."

"Kendini bilge sanan insanlar, yönetmek vakti geldiğinde kararsız,
itaat vakti geldiğinde asi olurlar.
Emir vermeyi ayıp, emir almayı şerefsizlik sayarlar."

Paulo Coelho

Friday, March 26, 2010

Denizin beklediği

seni sevmek mor denizlerdi biraz
ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen
umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen
seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz

seni sevmek yaşamın aşılmaz büyüklüğü
seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan
ve sığınıp ılık kıyı kentlerinde biraz akşam
seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü

varılırdı daha saydam günlere isteseler
isteseler yalnızlık giremezdi evlere
seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
ve uçacak durmadan adasız denizlere

bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi
sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan
bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan
sana verdim geç diye bütün denizlerimi

Afşar Timuçin

Friday, March 12, 2010

Einstein ve Şöförü


Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein'a;
"Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş. Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş:
"Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar... O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim."
Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış ve sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış ağır bir fizik sorusu sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:
"Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" demiş. Sonra da salonun arkasında oturan Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş:
"Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak."

Netice:
1-AKILLI İNSANLAR, AKILLI İNSANLARLA ÇALIŞIR.
ve
2-İNSANIN ZEKİLİĞİNİN YANINDA UYANIKLIĞI DA İNSANA ÇOK ŞEYLER KAZANDIRIR.

Saturday, March 6, 2010

Eşdeğeriyle yan

eşdeğeriyle yanyana yürürken
cehennem sokağında birey olmak,
ve en inceldikten sonra
ilkel sözcüklerle konuşmak seninle.

saat beş nalburları pencerelerden
madeni paralar gösteriyorlar,
yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

('yalnızlık, bir ovanın düz oluşu gibi bir şey'
yalnızlığa dair yapılmış en güzel tanımı içinde barındırır bu şiir.
bir ovanın düz oluşu gibi bir şeydir hakikaten yalnızlık.
çıkıntısız, tekdüze, kimsesiz değil insansız*
dümdüz.
'hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka'
kısmına ise hiçbir şey söyleyemiyorum
kabul biraz arabesk ama yeterince samimi, gereğinden fazla yaratıcı.
peki hiç eşdeğerinizle yürüdünüz mü yanyana?)

Güz Bitiği

İki kalp

iki kalp arasında en kısa yol:
birbirine uzanmış ve zaman zaman
ancak parmak uçlarıyla değebilen
iki kol.

merdivenlerin oraya koşuyorum,
beklemek gövde kazanması zamanın;
çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
bir şeyin provası yapılıyor sanki.

kuşlar toplanmış goçüyorlar
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

Gece bitkilerinden

gece bitkilerinden korkuyorum,
hayır, geceleri bitkilerden!
gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
bana açtığın her telefon.

iki kalp arasında en kısa yol:
birbirine uzanmış ve zaman zaman
ancak parmak uçlarıyla değebilen
iki kol.

an ki fıskiyesi sonsuzluğun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

(Güz Bitiği adlı kitabında yer alan ve sonları 'keşke yalnız bunun için sevseydim seni' diye biten 20 şiirinden ikisi )

Poison

Your cruel device
Your blood, like ice
One look could kill
My pain, your thrill

I want to love you but I better not touch (Don't touch)
I want to hold you but my senses tell me to stop
I want to kiss you but I want it too much (Too much)
I want to taste you but your lips are venomous poison

You're poison running through my veins
You're poison, I don't want to break these chains

Your mouth, so hot
Your web, I'm caught
Your skin, so wet
Black lace on sweat

I hear you calling and it's needles and pins (And pins)
I want to hurt you just to hear you screaming my name
Don't want to touch you but you're under my skin (Deep in)
I want to kiss you but your lips are venomous poison

You're poison running through my veins
You're poison, I don't wanna break these chains
Poison

One look could kill
My pain, your thrill

I don't want to break these chains
Poison

Runnin' deep inside my veins
Burnin' deep inside my veins

It's poison I don't wanna break these chains

Alice Cooper

[you're poison running through my veins
(damarlarımdan geçerek koşan zehirsin)]
[you're poison, I don't wanna break these chains

(zehirsin, bu zincirleri kırmak istemem)]