Sunday, September 26, 2010



Düşlerim, suda çekmiş ceketim gibi küçüldü.
Büyütülecek bir şey yok aslında;
Başkalarının da dediği gibi, geçecek elbet.
Bir şiir yazacağım, birkaç bardak kahve, biraz türk filmi, biraz
arabesk şarkılar…
...Hepsi bu.
Çatlayan saksılarımda yeşerecek, vurulan kuşların kanatları.
Seni unutmaya yaklaştıkça, bir susamlı şeker atacağım ağzıma.
Bir şeker, bir şeker daha…
Dilimde eriteceğim sancılarımı.
İstanbul kimse için ağlamıyor,
Ve ben hep bu havalarda terk edeceğim yalnızlığı, getirdiğin
bütün şehirlerden.

şizofren heceler

No comments: